Prince Of Persia oyunu gerçekten iyi bir strateji oyunudur.Düşünmeyi ve strateji oyunlarını seven biri iseniz Prince Of Persia size göre bir oyun olabilir.
 
Prince of Persia
Prince Of Persia Fan Club  
  Prince Of Persia Babasayfa
  Prince Of Persia İletişim
  Prince Of Persia Ziyaretçi defteri
  Ekstra
  Prince of Persia The Forgetten Sands
  Prince of Persia Hakkındaki düşüncelerinizin Anketi(Lütfen giriniz)
  Prince of Persia 4 Tek Link
  Kısaca Prince of Persia
  Yeni Prince of Persia
  Prince of Persia Hakkında Yeni Bilgiler
  Tavsiye Edilen Siteler
  TexMod Skinler
  Prince of Persia 4 Save Game
  Far Cry 2 Full indir
  Prince of Persia Hexology
  Devil May Cry 4 Full indir
  Prince of Persia 4 kırılan linkler yenilendi
  Eski Prens Öldü Yeni Prens Geliyor
  Far Cry Full indir
  Prince of Persia 4 Hikaye
  Assassin's Creed Full indir
  Prince of Persia 4 sistem Gereksinimleri
  Prince Of Persia Karakterleri Ve Hikayeleri
  Prince geri döndü...Yanında bir Prensesle
  Prince of Persia Yeni Versiyon Hakkında...
  Prince of Persia kendi linkleriniz
  Prince Of Persia'daki sorunlarınıza çözüm yolu
  Prince Of Persia'da bilmek istediğiniz çoğu şey
  Prince of Persia Linkler
  Prince Of Persia 4'ü Bedava Full Download edin
  POP Yeni version 4 hakkında bilgi
  Prince of Persia The Journey Begins Geliyor
  Prince of Persia Orjinal Web sitesi
  Prince of Persia 4'ü download edin
  Prince of Persia 4
  Prince of Persia Oyun
  Prince of Persia CLASSİC
  Far Cry 2
  PoP 4
  Prince of Persia Vikipedi
  Devil May Cry 4
  TMNT
  Assassin's Creed
  Assassin's Creed 2
  Call Of Juarez:Bound in Blood
  Splinter Cell:Conviction
  Prince Of Persia'daki BOSS'lar
  Prince Of Persia Gazete
  Prince Of Persia'nın Perdesi
  Prince Of Persia 3D
  Prince Of Persia(ENG)
  Prince Of Persia SOT(ENG)
  Prince Of Persia WW(ENG)
  Prince Of Persia Yeni Versiyon:The Journey Begins
  Prince Of Persia Dünyası
  Prince Of Persia Prodigy Üçlemesi
  PoP 4 Resimler
  Warrior Within Bütün Bölümlerin Videolu Tam Çözümleri
  OGZ'de Ubisoft!
  Problemlerinizin işlemleri
  Resimler
  YouTube
  Bize ulaşın
  Ubisoft
  Forum
  Üye Ol
The Sands Of Time Warrior Within The Two Thrones hakkında ingilizce ve türkçe bilgiler. Furkan Dayan
Prince Of Persia Babasayfa



Lütfen bu siteyi arkadaşlarınıza tavsiye ediniz.

Lütfen her siteye girdiğinizde yorum atınız

Arkadaşlar siteme hoş geldiniz.Eğer Prince Of Persia'yla ilgileniyorsanız burası tam size göre.Prince Of Persia'yla ilgili bilmek istediğiniz bilgi varsa bu web sayfasında bulabilirsiniz.

Zamanını bilmememe rağmen Ubisoft Prince of Persia CLASSIC adlı bir cep telefonu oyunu çıkmıştır.

Prince Of Persia(1989-2005)ilk oyununu Prince Of Persia 1 ORIGINAL olarak 1989'da çıkarılmıştır.Sonra 1993'da POP 2'yi

1999'da ise POP 3D'yi çıkartmıştır.
Bu oyunlar o zamanların en güzel oyunlarından biriydi.Ama bu oyunların zamanında 3 boyutlu oyunlar vb.olmadığı için oyun 2 boyutlu idi.O zamanlardan sonra ise Prince Of Persia nedir hiç kimse bilmiyordu.Tabi eskiden 2 boyutlusunu oynuyanlar hariç...Onlar asla unutmayacaklardı.Çünkü o kadar güzel bir oyunu bir kenara fırlatıp atamazlardı.


Bu nedenle POP arada 1 tane demo oyun çıkardı.Ama bu sefer oyunun bir farkı vardı.Bu da oyunun 3D olmasıydı.O oyundan sonra POP oynayanlar dışındaki herkesin aklından silindi ta ki 2003'te birbirini takip edecağe benzeyen bir POP oyunu çıktı.The Sands Of Time...Bu oyun biraz eskiden JAFAR olan BOSS'a bağlandı.POP SOT Hint Prensi olan MAHARAJA'nı sarayında geçmektedir.Prince sarayı terkedince oyunun devam edeceği belliydi.Sonra 2004'te Prince'nin oradan ayrıldıktan sonra neler yaşadığını anlatan bir oyun çıktı.Warrior Within...Bu oyundaki amaç  Prince'nin zamanı kontrol etmesini sağlayan madalyonu DAHAKA'nın almaması.Dahaka'yı yenince oyunun devam edilmeceği sanılıyordu.Çünkü Prince ve Kaileena ile gemiye binip PERSIA's Palace'ye gidiyorlardı.Ta ki sarayın işgal edildiği video görülesiye kadar ama Prince bunu bilmiyordu o anlarda Kaileena ile içten duygularını yansıtmakla meşguldu...


Ve 2005 yılında POP'un yeni oyunu The Two Thrones çıktı.Burada Kaileena'ya sarayı gösteriyoruz ama saray çoktan işgal edilmiş.Gemiye bir anda ateş atıp Kaileena'yı kaçırdılar tam onu bulduğunda Prince' yi yakalayıp taşa fırlattılar.Sonra VIZIER Kaileena'ya Dagger Of Time'i sapladı ve bir adım geri çekildi sonra Kaileena'nın ruhu Prince'yi ve Vizier'in 4 adamını etkiledi böylece Prince sık sık Dark Prince'ye dönüşmeyi başladı en sonunda Prince Vizier'ı öldürünce Kaileena'nın kum ruhuna Dagger Of Time'ı verdi ve Prince Dark Prince'den kurtulup aklının derinliklerinde Dark Prince'yle dövüşmeye başladı.En sonda bir ışık göründü ve orada Farah vardı.Farah:
-Kendi gölgenle savaşma hiç bir yere varamazsın.Işığa gel,UYAN!UYAN!Prince ışığa gitti ve uyandı.Sonra ise Farah ile konuşmaya başladı.Ama zaten yeni oyun çıkmayacağı belliydi çünkü artık Dagger Of Time gitmişti.Persia's Palace kurtulmuştu.Artık oyun bitmişti...


Prince of Persia: Sand of Time, Prince of Persia: Warrior Within ve Prince of Persia: The Two Thrones... Severek oynadığımız bu oyunlar hayatımıza renk katıyor. Peki ya ilkinin nasıl doğduğunu ve nasıl yapıldığını bilmek ister misiniz? O halde doğru yerdesiniz.

Tarih Dersi
Jordan Mechner, 25 yaşında ve Yale üniversitesi öğrencisiydi. 80’li yıllarda, henüz oyun sektörü diye bir şey yokken, Jordan oyun programcılığı ile ilgileniyordu. O yıllarda oyunlar, ya kumar için yapılan kağıt oyunlarından ya da birkaç çizgiden oluşan basit şeylerden ibaretti. Üstelik bilgisayar oyunları şimdiki gibi dev kadrolarla değil, neredeyse tek başına yapılıyordu. Jordan’ın o yıllar üstünden çalıştığı bir projesi vardı. Oyunlarda insan karakterler ve hareketlerini kullanmak istiyordu. Bilgisayar teknolojisi pek fazla gelişmemiş olduğundan insan hareketlerini bir oyuna aktarmak oldukça zordu. Jordan, Karateka (Japonca’da karate anlamına geliyor.) adında bir dövüş oyunu yaptı. Bu oyunda zemini kaydırarak insan karakterleri hareket ettirmeyi başarmıştı. 1984’te tamamlanan Karateka 500.000 kopya sattı ve “Yılın Oyunu” ödülünü aldı. Mechner bu başarının ardından fikirlerini başka bir oyunda ve daha iyi bir şekilde kullanmaya karar verdi. Türü de aksiyon/macera olacaktı.

Prince of Persia adını koyduğu bu oyun üstünde, büyük bir hevesle tam 4 yıl çalıştı ve 1989’da yapımını tamamladı. Gerçekten de severek yapılmış oyunu ancak 1990 yılında piyasaya sürülebildi ve 2.000.000 kopya satıldı. Bırakın yılın oyunu ödülünü, “gelmiş geçmiş bütün oyunlar arasında en iyi klasiklerden biri” sıfatına layık görüldü. Bu başarı, dergi ve programcılar tarafından buna benzer sıfatlarla kutlandı. İlk başlarda Apple II için yapılan oyun daha sonra sırasıyla DOS, Macintosh, Amiga, NES, SNES, GameBoy, Sega Genesis, Sega Mega Drive, Sega CD, Game Gear ve Commodore 64 platformlarına uyarlandı. Bu başarı ABD’ye sığmadı. Oyun pek çok ülkeye, ayrı ayrı dillerde dağıtıldı. Böylece “Prince of Persia” uzun macerasına başlamış oldu.

1993 yılında, Jordan Mechner tasarladığı oyun Brøderbund Software tarafından yasal desteğe kavuştu ve geliştirilerek “Prince of Persia 2: The Shadow and the Flame” yapıldı. Aslında oyun üstünde pek bir değişiklik yapılmamıştı. Sadece yeni bölümler ve birkaç düzeltme ile oyun aynen piyasaya sürülmüştü. Bu oyunun da başarısı küçümsenecek gibi değildi. Yine oyun dünyasında “Yılın aksiyon oyunu” tanımlamasıyla ödüllendirildi.

1996 yılında çıkan Tomb Raider ile aksiyon/macera oyunlarında, 2D devri neredeyse kapanmıştı. (Kimbilir, belki de Prince of Persia’dan esinlenmişlerdir.) Bunun üzerine Red Orb Entertainment işe el koydu ve Jordan ile birlikte yeni bir 3D oyun yapmaya karar verdi. Uzun süren çalışmaların ardından 1999 yılında Prince of Persia 3D piyasaya sürüldü. Fakat beklenen başarıyı elde edememişti. Tomb Raider benzeri oynanışıyla, kontrollerindeki güçlük ve biçimsiz karakterleriyle (Özellikle de prens) pek fazla popülerlik elde edemeden bu oyunda yitip gitti.

Ta ki 2001 yılında, Ubisoft Entertainment Prince of Persia’nın isim haklarını satın alıp oyunun yaratıcısı Jordan Mechner’ı bünyesine katana kadar. Sonrasını zaten biliyoruz. Birkaç yıl ara ile piyasaya çıkan üç müthiş oyun. Prince of Persia’nın günümüze kadar olan yolculuğu bu şekilde. Tekrar geçmişe dönüp nasıl bir oyunmuş, birlikte bakalım.



Ubisoft 2008 yılı bütçesini açıklamasıyla, yeni bir Prince of Persia oyununa kaynak ayırdığı ortaya çıktı. Ne yazık ki açıklamadan sadece oyunun çıkış tarihinin 2008 Nisan ve 2009 Mart ayları arasında olacağını anlayabiliyoruz. Yeni Prince of Persia oyunlarından ilki olan Sands of Time'ın geliştiricilerinden bir kısmı Ubisoft'un son bombası Assasin's Creed üzerinde çalışmıştı. Ubisoft konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmayı redderken, oyunun Ubisoft tarafından mı yoksa bağımsız bir ekip tarafından mı geliştirileceği hakkında da bir bilgi bulunmuyor.

İsyanların ardı arkası kesilmez,
Zaman yaşananların tanıklığını yapar
Sessizliğe bürünür kent,
Gece çöker insanlar üzerine,
Işıklar söner bir bir,
Sokak çocuğu yetiştirir kader,
Serseri bakışlar arasında kalınır,
Ayyaş ruhlar dolaşır ortalıklarda,
Bir kız bohçasını alır kaçar sevdiğine,
Masallar anlatılır ve gün biter.

Bir dergide oyun ile ilgili yayımlanan bazı bilgilere göre, yeni "Prince of Persia" eski oyunlara nazaran oldukça farklı bir yapım olacak. Yapımcıların daha önce de belirttiği üzere farklı ve çizgisel bir grafik motoru kullanan POP, yeni nesil "Street Fighter IV" ve "Okami" tasarımlarında bir oyun olacak. Oyunun ilerleyişinde oyunculara bir çok seçenek sunulacağını belirten yapımcılar, kesinlikle yeni oyunun "Open World" şeklinde özgür bir oynanış barındıracağını belirtiyorlar. Bunun yanında yapacağımız savaşlarda üzerinde bulunduğumuz çevre de olabildiğince etkileşimli ve kullanışlı olabilecek, böylece savaş stratejilerimizi çevreye göre belirleyebileceğiz. Her şeye rağmen "Assasin's Creed" gibi bir oyun olmayacak tabii ki. PC, PS3 ve X360 için duyurulan yapımın DS versiyonunun da hazırlanması planlanıyor.



                              
The Journey Begins



Yeni Bir Başlangıç, Yeni Bir Masal...

Oyunda dikkatimizi çeken ilk şey atmosferin de, prensimizin de alıştığımız hallerinden uzak bir şekle bürünmüş olması. Buna çok şaşmamalı, çünkü oyunun önceki uçleme ile herhangi bir bağlantısı yok. Prodigy tamamen yeni bir evren üzerine kurulmuş, yeni bir hikayeyi anlatıyor. Yani bu da oyunda bahsi geçen prensimizin uçlemede yönettiğimiz prens olmadığı anlamına geliyor. Oyunun yapımcılığını üstlenen Ben Mates, Prodigy'de yöneteceğimiz karakterin ıssız çöllerde kaybolmuş bir maceraperest olduğunu açıklıyor. Oyunun hikayesi ise yine masalsı bir tarzda; Prodigy iyilik tanrısı Ormadz ile iblis Ahriman arasındaki savaşı konu alıyor. Ahirman dünyayı yok etmek adına ölümcül bir plan hazırlayarak insanları şeytani varlıklara dönüştüren bir virüsü dünya üzerine salar. Bu virüs temas ettiği toprağı ve üzerindeki canlı veya cansız tüm varlıkları çürütüp yaş**ı imkansız kılmaktadır. Enfeksiyonun etkilerinden insanlığı kurtarmak ve dünyanın kaderini belirlemek ise maceraperest prensimize düşmektedir. Bu uğurda prensimize yönetilebilir bir karakter olup olmadığı henüz belli olmayan Elika isimli bir bayan karakter eşlik edecek. Çeşitli büyü güçleri olduğuna inandığımız bu güzel karakter tüm oyun boyunca prensimizi yalnız bırakmayacak ve bu iki karakter arasındaki etkileşim oyunun kilit noktasını oluşturacak.





Esrarengiz olduğu kadar da güzel olan bayan karakterimiz ile oyun boyunca etkileşim içinde kalacağız.



Oyunun grafik motoru, Assassin's Creed'den de tanıdık olduğumuz etkileyicilik ve görsellik konusunda kendini kanıtlamış Anvil kod adlı grafik motorun geliştirilmiş ve düzenlenmiş bir versiyonu olacak. Bu da oyunun muhtemelen yüksek bir uzak çizimi içereceğini ve büyük alanlar içinde can bulacağını işaret etmekte. Oyunda dikkatimizi çeken en önemli özellik grafiklerin karikatürize, cell-shade tarzı bir şekle bürünmüş olması. Grafik motorunu daha karikatürize bir hale getiren Ubisoft bu atılımın oyunu daha masalsı kılacağına inanıyor. Grafiklerin çizgi film tarzına bürünmesi sizleri korkutmasın, oyundaki karakterler inanılmaz derecede detaylı olacak ve ekranımıza yansıyan görüntü neredeyse anime filmlerine benzer bir kalite sunacak. yüksek anti aliasing, HDR ve depth of field gibi teknolojik nimetleri de bünyesinde barındıracak olan Prodigy grafiksel olarak canlı olduğu kadar detaylı bir atmosfer sunmayı da başaracak gibi gözüküyor. Prensimizin modellemesindeki detaylar, silah tasarımları; oyunun geçtiği derin vadiler, devasa mağaralar ve yıkık şehirler belki de ilk kez cell-shade tarzı grafiklere sahip olan bir oyunu ekrana bakıp kalmamızı sağlayacak kadar güçlü bir grafik düzeyine ulaştırmış.





Oyunun yeni grafik tarzı etkileyici ve masalsı bir atmosfer oluşturmayı amaçlıyor.




Zıplamaktan sıkılan Prince...

sızdırılan bilgilere göre oyunun bazı radikal kararlar doğrultusunda yeni bir çehreye büründüğünü görüyoruz. Oyundaki belki de en büyük değişim oyunun open-ended olacak şekilde tasarlanması. Bu demek oluyor ki Prodigy oyunculara sunulan seçim yelpazesini genişletecek ve birden fazla oyun sonu içerecek. Prodigy oyuncunun istediği zaman, istediği şehre gidebilmesini ve istediği anda istediği boss ile dövüşebilmesini mümkün kılıyor. Aynı Assassin's Creed 'de olduğu gibi prensimiz istediği anda istediği şekilde hareket etme konusunda özgür olacak. Stratejik bir harita gibi düşünebileceğimiz oyun sahasında virüsten kurtarmak istediğimiz toprakları ''view point'' tarzı görüş noktaları sayesiyle kendimiz belirleyeceğiz. Bir oyuncu Prodigy'i farklı topraklara hayat getirerek bitirebilirken başka bir oyuncu tamamen farklı toprakları virüsten kurtararak oyunu sonlandırabilecek. Oyunu bitirmek için tüm toprakları kurtarmamız gerekmeyecek, böylece Prodigy'i bitirdikten sonra oyunu tekrar oynayabilmek için geçerli bir sebebimiz olacak. Oyuncuyu şehirler arası yolculuk yaparken doğru vakitte doğru toprağı ele geçirme ve doğru Boss ile dövüşme kararı vermeye iten Prodigy, Assassin's Creed tarzı seçim mekanizmasına ek olarak prensimizin aldığı kararların oyunun hikayesini etkilemesine de olanak tanıyacak. Belirli bölümlerde yapmamız gereken seçimler oyunun kurgusunu direkt olarak etkileyerek bizleri alternatif sonlardan birine doğru yönlendirecek.





Yeni macerasına hazırlanan prensimizin duvarlardan inmeye pek niyeti yok.



Oyunu kökten değiştiren bir diğer karar ise uçlü seriden alışık olduğumuz akrobatik combat sisteminin yerini daha ağır fakat daha gerçekçi ve zorlayıcı bir dövüş sistemine bırakmış olması. Oyunun yapımcısı Ben Mates, Prodigy'deki combat sistemini baştan yaratmayı uygun görmüş ve yeni sistemin arkasında duruyor. Ben Mattes bu konuda; '' İlk oyunlardaki kareografik dövüşleri unutun. Bu sefer dövüş sistemi kendi içinde bir oyun olacak. Oyuncunun stratejik avantajları ve çevresel koşulları kullanmalarını istedik. '' diyor. Prince Of Persia' yı kendi tarzına has bir oyun yapan duvarlarda yürüme ve yüksek tırmanma kabiliyeti gibi akrobasi hareketleri oyundaki yerini koruyor, fakat dövüş sisteminde akrobasi kullanımının düzeyi biraz daha aşağıya çekilmiş. Oyunda bir seferde sadece bir düşman ile dövüşebileceğiz. Bu dövüşler oldukça çetin geçecek ve sağ çıkabilmek için bileğimizle birlikte aklımızı da kullanmamız gerekecek. Oyuncuları çevredeki tuzakları ve yer şekillerini kendi aleyhlerinde kullanmaya iten Prodigy'de karşılacağımız düşmanlar hiç olmadığı kadar güçlü ve zorlayıcı olacak. Mattes; '' Oyunda her düşman dövüşünün bir boss savaşı gibi çetin ve zorlayıcı olmasını istedik. Bazen öyle güçlü düşmanlarla karşılaşacaksınız ki onları yenmek yerine çevresel avantajları ve stratejilerinizi kullanarak sadece başınızdan savmak zorunda kalacaksınız. Evet, aslında bakarsanız bu taktiği oyun boyunca sıkça kullanacaksınız. '' sözleri ile yeni düşmanlar ve oyunun zorluk seviyesi hakkında ipucu vermekten kaçınmıyor.





Yeni dövüş sistemi ile oyundaki savaşlar hiç olmadığı kadar zorlayıcı olacak.



Prodigy, anime tarzı görselleri ve yenilenen oyun mekanizması ile uçlü serinin fanatiklerini biraz ürkütse de alınan kararlar doğrultusunda başarılı bir oyun olma yolunda emin adımlarla ilerleyen bir oyun. Serinin en beğenilen oyunu olan Sands Of Time'ın yapımcı stüdyosu Montreal'ın kaleminden çıkan Prince Of Persia: Prodigy , tüm oyuncuları daha farklı bir atmosfer, daha yeni bir oynanış ve sıfır model bir prens için ekranlarının başına davet ediyor. 2008'in son çeyreğinde PC, Xbox 360 ve Playstation 3 platformlarında boy gösterecek olan yeni prensimiz ve güzel arkadaşının macera dolu hikayesine eşlik etmek istiyorsanız kontrolörünüzün pasını almaya şimdiden başlamalısınız.

 

Prince of Persia The Forgotten Sands--Prens geri döndü...

Kızgın kumların üzerinde yükselen ihtişamlı yapılar, güzel bir prenses, güçlü bir prens ve savaşma hırsıyla donatılmış askerler… Bunlar, Prince of Persia'nın özünde var olan en önemli unsurlardan. Ne var ki bir eşeğin peşine düşmüşken, tesadüf eseri yaşam ağacının koruyucusuyla karşılan son prensimiz, bildiğimiz kahramanı alıp götürmüş, yerine daha basit, mizahi yönleri fazlasıyla ağır basan ve ölmek nedir bilmeyen bir karakteri getirmişti. Kullanılan bu yeni konsept, benim hoşuma gitmiş olmasına rağmen, çoğu yönden başarılı değildi; en temel nokta olarak çok basit bir oynanışa sahipti. Peki, bundan sonra ne olacaktı?

2008 yılında çıkan Prince of Persia, yapımcıların deyimiyle "yeni bir başlangıçtı ve önceki serilerle alakası yoktu." Puan ortalaması olarak 80'in üzerini tutturmasına rağmen, yine de yüzleri güldürmeyi başaramadı. Bu da Ubisoft'u eski malzemeler üzerinde yoğunlaşmaya geri itti. The Forgotten Sands, ilk ve ikinci prens oyunlarının arasındaki bir dönemde, hayatta kalma mücadelesini gözler önüne seriyor.

Prens, The Two Thrones'dan aşina olduğumuz kıyafetiyle atının üzerinde rüzgârı yararak ilerliyordu. "Neden bu kadar acele ediyor" demeye fırsat bırakmadan, kamera yükselmeye ve kapsadığı alan da genişlemeye başladı. Kumların üzerinde binlerce asker savaşıyor, dev top mermileriyle sarayın duvarları dövülüyordu. Kısa süre animasyon videonun ardından kontrolü ele alıyoruz ve eski tarza dönüş yaptığımızı anlıyoruz, "ama sanki fazla benzer oldu bu oyun."

 

 

 

 



Rutin işlere geri dönüş

Önce birkaç düşman pataklama, ardından duvardan yürüme, sonrasında zıplama ve en nihayetinde de kılıç kullanarak aşağıya doğru inişe geçme. İşte ilk yapacaklarımız ve oyunun temelini oluşturan unsurlar. Bulmacalar da geri dönmüş. Bazen çok basit, bazen de üzerinde durup düşünmeniz gereken parçalar var. Tabii ki bunlara bazı eklemeler de var; gelişim ağacı gibi. Şimdi biraz detaya inelim.

Düşmanlarımız ilk etapta güçsüzler. Bölüm geçtikçe daha güçlüleriyle de karşılaşıyoruz. Dövüş animasyonları pek şık değil. Estetik yoksunu saldırılar, bazen değişen kamera açılarıyla göze hoş gelebiliyor, ancak sonrası yok. Düşmanların üzerinden sanki bir metale vuruyor gibi kıvılcımlar çıkıyor. Kan kullanılmamış ki, oyunun şiddet seviyesinde bir nebze kırpılmaya gidilmek istenmiş olabilir. Boss dövüşleri, haliyle daha görkemli. Kimisi çok hızlı hareket eden, kimisi ise sabit bir noktada kalarak uzluvlarını devreye sokan canlılar. Hepsinin kolay bir öldürme yöntemi var. Tabii ki bu türden başka oyunlar da oynadıysanız, bu tip yöntemleri öğrenmeniz çok kolay olacaktır. Üzerinize hızla gelen bir yaratığın, aniden yan tarafa kaçarak duvara çarpmasını sağlayabilir, sersemlediği sırada da saldırarak hakkından gelebilirsiniz örneğin.

Tabii ki yaptıklarımız bize gelişim puanları olarak geri dönüyor. Bunları kullanmak istediğimizde; sağlık barımızı artırabilir, yeni vuruş teknikleri elde edebilir veya özel güçlerden birine sahip olabiliriz. Dövüş esnasında her tür yardıma ihtiyacımız var. Örnek vermemiz gerekirse; kayadan bir kola sahip olabiliyoruz. 
Bu sayede normalden çok daha güçlü vuruşlarımız oluyor. Diğer bir güzel özellik de, suyu katı hale getirebilmek. Bu sayede tırmanabileceğimiz yeni alanlar oluşuyor.

Yolda koşuyorsunuz ve bir anda zemin yok oldu. Yanlış bir hamle yaptınız ve kazıkların kurbanı oldunuz. Baltalardan kaçmak istiyordunuz, ancak keskin jiletlere yakalandınız. Zamanı geri almayı özlediniz mi? Çünkü eğer bir hata yapıp, geri dönmek isterseniz, zamanı da geri alabiliyorsunuz.

Biraz da zıplama özelliği konusundaki kolaylığa değinmek istiyorum. The Sands of Time'ı hatırlayın. Tüm düşmanları öldürüp, tüm bulmacaları çözseniz dahi, rahat rahat hareket edemezdiniz. Eğer önünüzde ince tahtalardan oluşturulmuş bir platform varsa, mutlaka dengeyi sağlamanız gerekirdi (en basitinden final bölümünü düşünün). Çünkü en ufak bir yanlışlık bile sizin düşmenize sebep olacağı gibi, az evvel yaptıklarınızı da silip süpürecekti (eğer zamanı geri alma gücünüz kalmadıysa tabii ki).

Yeni oyunumuzda bu tarz endişelere yer yok. Zira istediğiniz gibi atlayın, hareket edin, düşemezsiniz. Rahatlıkla hareket edebiliyorsunuz ve hiçbir denge unsuruna gerek yok. Bu bence önemi bir kolaylık ve oyuna eksi yönde yansıyor. O endişe duygusunu yıllar sonra tekrar almak isterdim.



Benim cam kırıklarım var

Gelelim grafiklere. The Two Thrones'un grafiklerini bile beğenmemiş biri olarak, bu yeni yapımın görsellerinden hiş hoşnut kalmadım. Modellemeler tek kelimeyle "kötü". Mekân tasarımları hoş gözükse de yine de yeterli değil. Yeni nesil konsollardan bahsediyoruz değil mi? Hani güçlü yapıları sebebiyle çok yüksek grafik gücüne sahip oyunları bile rahatlıkla çalıştırabilen platformlar. Madem elinizde böyle imkânlar var, neden bunu kullanmıyorsunuz? Hayal kırıklığım sesler konusunda da devam etti. Müzikler de pek etkili değildi.

Ubisoft diyor ki, "birçok oyuncumuzu God of War serisine kaptırdık." Bence bu konuda hatalılar da, ancak bunu geri alabilecek düzeyde bir güce de sahip değiller. Üzülerek söylemeliyim ki baştan savma bir yapımla karşılaştım. Kötü grafikler, kolay oynanabilirlik, akılda kalıcı bir yeniliğin olmaması ve benzeri… Bilindiği gibi şu sıralar Prens of Persia'nın sinema filmi gündemde. Her ne kadar "filmle alakamız yok" dense de, filmden güç alarak bir satış stratejisinin belirlendiğini düşünüyorum. Ne yazık ki tek sorun bu da değil. Ubisoft, artık Ubisoft olmaktan çıktı. Nerede o eski kaliteli yapımlar, nerede yenileri?


 
 

Prince Of Persia  
  Prince of Persia, 1989 yılında Jordan Mechner tarafından geliştirilen Platform türünde bir oyundur. Bu oyun ile ilk defa insan vücudunun hareketleri günümüzde 'Motion Capture' denilen teknolojinin atası ile bilgisayara aktarılmıştır. Günümüze kadar yayınlanan birçok değişik versiyonunun genel adı ve ilk versiyonudur.  
Facebook beğen  
 
 
Prince Of Persia 2D-3D  
  Oyunun ilk kez 2D olarak; Prince of persia 2D adıyla çıkarılmıştır. Oyun çoğu eleştirmenden çok iyi not almış, beğenilmiştir.Ama PoP 3D Oyun çoğu eleştirmenden düşük not almış, beğenilmemiştir.
 
Prince Of Persia Ubisoft  
  2003 yılında Ubisoft firması Prince of Persia sersinin telif haklarını alarak Prince of Persia the Sands of Time, prince of persia Warrior Within, Prince of Persia the Two Thrones adıyla çıkarmıştır. Son olarak Ubisoft The Two Thrones oyununu Wii adlı oyun konsolu ve PSP adlı el konsoluna Prince of Persia Rival Swords adıyla çıkartmıştır.  
Prince of Persia serisinin başlıkları:  
  İsim Yayımcı Platform Çıkış Tarihi
Prince of Persia Brøderbund Apple II, Apple Macintosh, DOS, Amiga, Atari ST, Master System, Mega-CD, Game Boy, Game Boy Color,

NES, SNES, Sam Coupé, Amstrad CPC, ZX Spectrum, Game Gear, Turbo Duo, Mega Drive/Genesis
1989
Prince of Persia 2: The Shadow and the Flame Brøderbund Apple Macintosh, MS-DOS, SNES 1993
Prince of Persia 3D Red Orb Entertainment Windows, Dreamcast 1999
 
Prince Of Persia Warrior Within ve The Two Thrones  
  Prince of Persia: Warrior Within, Prince of Persia: The Sands of Time'ın devamı olan bir video oyunudur. Ubisoft firması tarafından Aralık 2004 senesinde piyasaya sürülmüştür. Xbox, GameCube, PlayStation 2 ve Windows için üretilmiştir.

Oyun, Sands of Time'ın kaldığı yerden devam eder. İsmi hala belirtilmeyen Prens artık aynı anda iki silah taşıyabilmekte, düşmanlarından silahlarını çalabilmekte ve onları fırlatabilmektedir. Warrior Within serinin önceki oyunlarına göre daha karanlık bir atmosfere sahip olmakla beraber oyuncuya, düşmanını daha şiddet içeren yeni hareketlerle yok etme olanağı tanır. Bunun gibi sepeplerden dolayı ESRB'den Mature sınıflandırmasını almıştır.

Prince of Persia'nın devam eden başarısıyla, Sands of Time ve Warrior Within'in senaryosuna bağlı bir devam oyunu daha yapılmıştır. Prince of Persia: The Two Thrones Kasım 2005 senesinde piyasaya sürülmüştür.

2005 yılında Pipeworks firması, oyunu Sony PlayStation Portable (PSP) için küçük yeniliklerle Prince of Persia: Revelations adıyla değiştirmiştir. Revelations, orijinal oyunda olmayan 3 yeni bölüm içermektedir.Oynanış, birkaç değişiklik dışında önceki oyundakine çok benzer. Prens iki silah kullanabilmekte ve ikincil silahını fırlatabilmektedir. Ayrıca silahlarıyla kombolar yapabilmekte ve şarj atakları gerçekleştirebilmektedir. Bunların haricinde duvardan sıçrayarak düşmanını öldürmek gibi, çevreyi kendi avantajına kullanabilmektedir.
Özet:
Zamanı geri çevirip tarihi tekrar yazmak için Sands of Time'ı (Zaman Kumları) kullanmasından yedi sene sonra, Prens kendini zamanın koruyucusu Dahaka tarafından aranırken bulur. Prensin kaderinden kaçmasından dolayı, Dahaka onu öldürmeye ve zamandaki düzeni tekrar sağlamaya çalışmaktadır.

Yaşlı bir bilge adamdan nasihat almaya giden Prens, Empress of Time (Zamanın İmparatoriçesi) tarafından yönetilen ve Sands of Time'ın bulunduğu Island of Time (Zaman Adası) adında bir ada olduğunu öğrenir. Sadece kendini ve kurtuluşunu düşünen Prens, adayı bulmak ve kumların hiç yaratılmamasını sağlamak için adaya yelken açar. Eğer kumlar hiç yaratılmazsa, Dahaka'nın onu avlaması için hiç bir sebebi olmayacağını düşünür.

Gemi ile ilerlerken Prensin karşısına adaya ve amacına ulaşmasını engelleyen büyük bir engel çıkar. Shahdee adında siyah giyimli, gizemli bir kadın tarafından yönetilen bir ordu, Prensin gemisine saldırır. Prens, kadınla savaşır fakat kadın onu gemiden atmayı başarır. Prensin gemisi batar ve tüm tayfası ölür; fakat Prens kurtulur ve adaya sürüklenir.

Adada içerilere ilerlerken, Shahdee ile tekrar karşılaşır ve onu adanın kalesine kadar kovalar. Fakat bunu yaparken, kalenin, geçmişi ve şimdiyi birbirine bağlayan birçok geçidinden birine kazayla girer. Geçmişte kadını kovalamaya devam ederken, onu Kaileena adında kırmızılı bir kadını öldürmeye çalışırken bulur. Shahdee ile bir kez daha dövüşen Prens onu öldürür ve Kaileena'yı kurtarır.

Prensin Empress of Time ile görüşme isteğini reddeden Kaileena, ona iki kuleyi aktive etmesi gerektiğini, böylece İmpratoriçe'nin taht odasının kapılarının açılacağını söyler. Kaileena, Prense Serpent Sword'u (Yılan Kılıcı) verir. Bu kılıç, kulelere giden köprüleri aktif hale getirecektir. Daha sonra Lion Sword'u (Aslan Kılıcı) verecektir. Prens adayı keşfe başlar ve gizemli, karanlık görünüşlü garip bir yaratık görür. Taht odasına varmadan kısa bir süre önce Dahaka çıkagelir ve Prens'e saldırır. Tam onu öldürecekken, gördüğü o karanlık yaratık Prens'in önüne geçer ve Dahaka Prens'in yerine onu öldürmüş olur. Dahaka Prens'e saldırmadan yok olur. Ardından Prens taht odasına gitmeyi başarır ve Kaileena'nın aslında imparatoriçenin ta kendisi olduğunu öğrenir. Kaileena, Shahdee'yi Prens'i öldürmesi için görevlendirmiş, Prens'i kulelerde ölümcül görevlere yollamış ve hatta ona lanetli Aslan Kılıcı'nı vermiştir; fakat yine de Prens hala yaşıyordur.

Kaileena da Prens gibi kaderine karşı çıkmaktadır. Kendisininkini zaman çizgisinde görmüştür, ki bu Prens tarafından öldürüleceği anlamına gelmektedir. Bundan dolayı onu ilgilendiren tek şey, Prens'den ne şekilde olursa olsun kurtulmaktır. Shahdee de, Kaileena'yı kurtarmak için aldığı görevin aptalca ve yararsız olduğunu, kadının boşa uğraştığını düşünmüş ve Kaileena'ya sırt çevirmiştir.

Prens isteksizce Kaileena'yla dövüşür ve onu öldürür. Kaderinden kurtulduğunu umarak kendi zamanına geri döner; fakat Kaileena'yı öldürdüğünde onun vücudundan Zaman Kumları'nın oluştuğunu anlar. Engellemeye çalıştığı şeye sepeb olduğunu anlayarak umudunu kaybetmeye başlar; ama Mask of the Wraith'i (Hayaletin Maskesi) bulur, ki bu maske kaderine meydan okuyacak güce sahiptir. Maskeyi taktığında Sand Wraith'e (Kum Hayaleti) dönüşür, yani daha önceden gördüğü şu karanlık, gizemli yaratık. Zaman geçitlerinin onun bu hali üzerinde büyük bir etkisi vardır. Geçmişteki olayları anlar ve Prens halindeyken yaşadığı olayları gözlemler. Dahaka'nın Prensi öldürmeye çalıştığı o ana geldiğinde, kendini Dahaka'nın önüne atar ve böylece "diğer" prensi, yani kendisini kurtarmış olur. Bunu yapınca maske düşer ve tam taht Odası'na girmeden önceki ana geri dönmüş olur.

Prens Kaileena'yı öldürmekten başka çaresi olmadığına karar verir; ama onu geçmişte değil de şimdiki zamanda öldürürse, daha kumları kullanamadan kumların yaratılışını engellemiş olacaktır. Böylece kaderinden de kaçmış olacaktır. Prens kadınla tekrar karşılaşır ve onu bir zaman geçidine, şimdiki zamana getirir. Bu anda oyunun sonu, oyuncunun kendisine bağlıdır. Eğer oyuncu, oyun içindeki tüm health upgrade'leri (can yükseltici) toplayıp en güçlü silah Water Sword'u (Su Kılıcı) aldıysa, farklı bir son ile karşılaşacaktır.

Su Kılıcı olmadan (alternatif son): Prens ve Kaileena tekrar dövüşür ve Prens onu tekrar öldürür. Dövüşten sonra Dahaka gelir ama Prens'i görmezden gelerek kadının vücudunu alır (çünkü artık kadın, o zaman ait değildir ve yok edilmesi gerekmektedir). Sonra Prens'e doğru ilerler ama sadece Time Medallion'ını (Zaman Madalyonu) alır. Kaderinden kurtulmuş olan Prens, Babil'e doğru yelken açar...

Su Kılıcı ile (asıl son): Dahaka gelir ve Kaileena'ya doğru ilerler ((çünkü artık kadın, o zaman ait değildir ve yok edilmesi gerekmektedir). Fakat Prens, Dahaka'nın Su Kılıcı'na karşı dayanıksız olduğunu anlar ve onunla dövüşerek onu yener. İkisi de kaderlerinden kurtulmuş olarak birlikte Babil'e doğru yelken açarlar.
Geliştirme
Jordan Mechner, Prince of Persia karakterinin yaratıcısı, The Sands of Time'da çalışmış olmasına rağmen Warrior Within'in yapımında yer almamıştır. Prince of Persia: Warrior Within hakkında Mechner, Aralık 2005 sayılı Wired Magazine dergisine "Artistik yöneliminin veya ona M kategorisini kazandıran şiddetinin fanatiği değilim. Hikaye, karakter, diyaloglar, seslendirme veya görünüş stili bana uygun değildi." açıklamasını yapmıştır.



Prince of Persia(İran Prensi) oyununun üçüncü ve son oyunu.NGC,X BOX,PC ve PS2 platformlarına çıkmıştır.Warrior Within'in devamı niteliğindedir.Oyun ikinci oyunun iyi sonuyla devam eder.Prince Kaileina ile birlikte Babil'e dönmektedirler.Ancak Babil'e Sands of Time'dan tanıdığımız Vezir'in ordusunun saldırdığını görürler.Tam o anda prince'in gemisine ateş açılır ve gemi batırılır.Prince ve Kaileina ayrı düşerler.Vezir'in adamları Kaileina'yı ele geçirir ve bu aşamadan sonra Prince Kaileina'yı kurtarmaya çalışır.Oyunun en önemli özelliği 2 ayrı karakteri yönetebilmemizdir.Ayrıca oyuna speed kill denen yeni bir özellik eklenmiştir.Eğer bu özelliği iyi kullanırsanız oyun oldukça kolaylaşır.Serinin 2. oyunu warrior within'e göre oyun daha kısadır fakat oyun birbirinden farklı mekanlarda geçmektedir(2. oyundaki gibi bir yerden birkaç kez geçmiyoruz)Oyunda 6 tane güç gelişimi vardır fakat bunlar oyunu senaryo açısından etkilememektedir.Grafik olarak 2. oyuna göre pek bir gelişme göstermemiştir.Daha çok aydınlık mekanlarda geçmektedir ve bu açıdan serinin ilk oyunu sands of time a benzemektedir.Kamera bizi daha yakından takip ettiğinden prince gözümüze daha büyük gelir.Oyunda 2. oyundaki metal tarzı müzikler yerine arap ezgili müzikler kullanılmıştır.Ayrıca oyuna gelen yeni bir özellik ise at sürülebilmesidir.Oyunun 2 yerinde at sürebiliriz 2. bölüm daha uzundur.Boss 'lar ise 1'i hariç speed kill tekniğyle geçilir ve düşmanın zayıf noktasını bulmaya dayalıdır.Eğer o zayıf nokta bulunamazsa asla geçilemez.Oyun Babil'in birçok yerini görmemizi sağlar(Asma bahçeleri,Babil Kulesi,su kanalları ve İştar Kapısı)Oyun boyunca Babil'i dolaşır ve sonunda Babil Kulesi'nin tepesinde sona erer.Oyunun sonunda farah'ı vezir'in elinden kurtarırız ve veziri öldürürüz.(İkisini de sands of time dan tanıyoruz)Bu oyunla üçleme sona ermiştir.Yeni bir prince of persia oyunu çıkabilir fakat ubisoft' un bu konuyla ilgili kesin açıklaması yoktur.Ayrıca oyunun bazı bölümleri ve adı değişerek (rival sword) psp ve wii platformuna da çıkmıştır.Wii'deki farkı kontrollerdir.
 
Bugün 6 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!
Prince Of Persia'nın oyunları ile ilgili gerekli olan ingilizce bilgiyi de bu sitede bulabilirsiniz. Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol