Prince Of Persia oyunu gerçekten iyi bir strateji oyunudur.Düşünmeyi ve strateji oyunlarını seven biri iseniz Prince Of Persia size göre bir oyun olabilir.
 
Prince of Persia
Prince Of Persia Fan Club  
  Prince Of Persia Babasayfa
  Prince Of Persia İletişim
  Prince Of Persia Ziyaretçi defteri
  Ekstra
  Prince of Persia The Forgetten Sands
  Prince of Persia Hakkındaki düşüncelerinizin Anketi(Lütfen giriniz)
  Prince of Persia 4 Tek Link
  Kısaca Prince of Persia
  Yeni Prince of Persia
  Prince of Persia Hakkında Yeni Bilgiler
  Tavsiye Edilen Siteler
  TexMod Skinler
  Prince of Persia 4 Save Game
  Far Cry 2 Full indir
  Prince of Persia Hexology
  Devil May Cry 4 Full indir
  Prince of Persia 4 kırılan linkler yenilendi
  Eski Prens Öldü Yeni Prens Geliyor
  Far Cry Full indir
  Prince of Persia 4 Hikaye
  Assassin's Creed Full indir
  Prince of Persia 4 sistem Gereksinimleri
  Prince Of Persia Karakterleri Ve Hikayeleri
  Prince geri döndü...Yanında bir Prensesle
  Prince of Persia Yeni Versiyon Hakkında...
  Prince of Persia kendi linkleriniz
  Prince Of Persia'daki sorunlarınıza çözüm yolu
  Prince Of Persia'da bilmek istediğiniz çoğu şey
  Prince of Persia Linkler
  Prince Of Persia 4'ü Bedava Full Download edin
  POP Yeni version 4 hakkında bilgi
  Prince of Persia The Journey Begins Geliyor
  Prince of Persia Orjinal Web sitesi
  Prince of Persia 4'ü download edin
  Prince of Persia 4
  Prince of Persia Oyun
  Prince of Persia CLASSİC
  Far Cry 2
  PoP 4
  Prince of Persia Vikipedi
  Devil May Cry 4
  TMNT
  Assassin's Creed
  Assassin's Creed 2
  Call Of Juarez:Bound in Blood
  Splinter Cell:Conviction
  Prince Of Persia'daki BOSS'lar
  Prince Of Persia Gazete
  Prince Of Persia'nın Perdesi
  Prince Of Persia 3D
  Prince Of Persia(ENG)
  Prince Of Persia SOT(ENG)
  Prince Of Persia WW(ENG)
  Prince Of Persia Yeni Versiyon:The Journey Begins
  Prince Of Persia Dünyası
  Prince Of Persia Prodigy Üçlemesi
  PoP 4 Resimler
  Warrior Within Bütün Bölümlerin Videolu Tam Çözümleri
  OGZ'de Ubisoft!
  Problemlerinizin işlemleri
  Resimler
  YouTube
  Bize ulaşın
  Ubisoft
  Forum
  Üye Ol
The Sands Of Time Warrior Within The Two Thrones hakkında ingilizce ve türkçe bilgiler. Furkan Dayan
Kısaca Prince of Persia




Bunlar karanlık günlerdi... Sultan, uzak diyarlarda savaşırken, baş vezir Jaffar saltanatı ele geçirmek üzereydi. Zorbalığın hükmüne boyun eğmek zorunda kalan halk, daha güzel günlerin düşlerini kuruyordu. Jaffar ve taht arasındaki tek engel, uzak diyarlardan gelen bir yabancıydı. Uzak diyarlardan gelen yabancı, Sultan' ın dünyalar güzeli kızının, yani Prenses' in kalbini çalmıştı.Yabancı, bu yüzden farkında olmadan kendine güçlü bir düşman edinmişti. Jaffar' ın emri üzerine kılıcı dahil tüm eşyalarına el konarak tutuklandı. Sultan'ın zindanlarından birinde, ölene dek mahkum olarak kalacaktı. Prenses' e gelince, Jaffar ona bir saat içerisinde karar vermesi üzere bir seçim sundu; Kendisi ile evlenmesi ya da ölmesi... Yüksek kulenin tepesinde bulunan odasının kapısı üzerine kitliyken, Prenses tüm umudunu yabancıya bağlamıştı. Oysa ki yabancının Sultan' ın zindanlarından birine kapatıldığından habersizdi. Yabancının, bu dipsiz kuyu misali zindanın muhafızlarının kaçması, ölümcül tuzakları atlatması, saraya ulaşıp baş vezir Jaffar' ı yenip,Prensesini kurtarması lazımdı. Belki de bütün bunları gerçekleştirirken, Pers halkına uzun süredir düşlediği düzeni ve barışı sağlayarak Prince of Persia ( Pers' in Prensi ) ünvanını almaya hak kazanacaktı...





1989 yılında Jordan Mechner' ın yarattığı Prince of Persia efsanesiyle ilk tanışmamız bu şekilde gerçekleşti. Ve Prince of Persia serisi, 1993 yılında gelen Prince of Persia 2: The Shadow and the Flame ile devam etti. 1999 yılında gelen Prince of Persia 3D ile, nihayetinde Prince 3 boyutlu dünyaya " Merhaba " dedi. 2003 yılında ise Ubisoft' un yapımcılığında çıkan Prince of Persia: The Sands of Time ile, Prince kendisini tanıyan ya da tanımayan tüm oyunseverlerin gönlünde vazgeçilmez bir yer edindi. Ubisoft' un elinden çıkan ilk Prince oyunu olan The Sands of Time' ı gördüğümde, elimdeki bardağın " çat " diye elimden düşüp kırıldığını ve ağzımın beş karış açık kaldığı günü dün gibi hatırlarım. Oyunu ilk olarak bir arkadaşım oynarken görmüştüm. Ben geldiğimde hayli ilerlemiş, hatta oyunu yarılamış durumdaydı. Kontrollere o kadar hakim, o kadar kendinden emin oynuyordu ki anlatamam. Hani bu kadar rahat bir tavırla ekranda gördüğüm akrobasiyi kıyasladığımda, " Ya ben salağım, ya da bu adam bir çeşit oyun tanrısı " falan demiştim içimden Şaka yapmıyorum ciddiyim, hatta arkadaşım oynarken " Abi ver biraz da ben oynayayım " ya da " Save alıp oyunu yeniden başlatsana, biraz ben oynacağım ehehe " demeye çekindim.




O zamanlar elimdeki sistemde Windows98 yüklüydü. Zaten pek WindowsXP çalıştırmaya pek niyeti olmayan, upgrade' i gelmiş bir sistem vardı elimde. Her ne kadar " İyi kötü idare ediyor işte " modunda takılıyor olsam da, Prince' i yeniden gördüğüm gün benim için upgrade rüzgarlarının başladığı gündür. Onca uğraş, hesap-kitap ardından hakkıyla Prince of Persia oynayabileceğim bir makina topladım ve makina başına geçtim. Oyunu yüklerken şüpheli gözlerle klavye ve mouse' a bakıyordum, " Acaba olur mu? " gibisinden. Oyuna başlayalı henüz yarım saat olmuştu ki, artık Prince demek " ben " demekti. Saatler süren bu ilk buluşma esnasında bir ara telefonum çaldı. Arayan, PoP oynarken izlediğim arkadaştı, " Ne yaptın yükledin mi ? " sorusuna " Bir ara gel de ustasından Prince of Persia öğren " gibi ukala bir tavırla karşılık verdim





Bir solukta PoP: Sands of Time' ı bitirdim. Yetmedi baştan oynadım, yetmedi baştan oynadım...taa ki " Off yeni bir PoP çıksın artık!!! " diye isyan edene kadar. Ardından bir sene sonra PoP: Warrior Within geldi. PoP: Sands of Time hakkında söylenebilecek tek kötü şey renklendirme ile ilgilenen arkadaşın elinin ayarının kaçmış olduğudur. Hani oyun benim açımdan her anlamda kusursuzdu, ama bir yerden sonra o kadar canlı renkler olması ufaktan ufaktan gözüme batar olmuştu. Ubisoft sağolsun PoP 2' de bunun da üstesinden gelmişti (2004). Daha karanlık, daha karamsar bir atmosfer ile gelmişti PoP 2. Önceki oyunun üzerine birçok yenilik getirmiş ve takdiri hak eder bir oyun olmuştu. Yine bir çırpıda biten ( yanlış anlamayın, aslında yeterince uzundu) ve kendini tekrar tekrar oynatan bir oyun...( Ahh Dahaka ahh, az mı kaçtım senden ) Artık PoP 2' nin bitişi itibari ile herkes serinin 3. oyununun gelişine kesin gözüyle bakıyordu ki, netekim 3. oyun da geldi. PoP 3: The Two Thrones (2005), nedense oyun süresi olarak PoP 2' den daha kısa bir oyun süresine sahipti. Yine de " The dark side of the PoP " modundaki " Dark Prince " ile tanışmak harikaydı. Ama maalesef PoP 3 ile Prince' in hikayesi son buluyordu. Hiç bitmesin diye düşünmemize rağmen yine bir çırpıda bitirdiğimiz PoP 3 ardından, " Off noolcak şimdi ?, Ya devamı gelmezse ?, Yok canım gelir gelir ehehehe " gibi paranoyak bir PoP kitlesi çıktı ortaya. İşin ucunu bırakmadık ve Prince of Persia serisinin öyle ya da böyle devam edeceğine inanarak bekledik. Sonunda beklentilerimiz boşa çıkmadı ve ufukta yeni bir senaryo, yepyeni bir dünya ve yepyeni bir karakter ile, Prince of Persia geri döndü....






Bu sefer elimizdeki karakter lüks saraylardan, görkemli şehirlerden ve şık kıyafetler giyen soylulardan değil. Yeni Prince ( ki kendisi oyunun başında değil Prens, köy muhtarı bile değildir ), bol paranın ve kadının olduğu lüks bir hayatın hayallerini kuran bir gezgindir. Hiçbir yere ya da hiçbirşeye bağlanmadan, özgürce diyardan diyara, maceradan maceraya gezen bir adamdır. Geçmişi her zaman ardında bırakan, yaşadığı o anı hissetmeyi seçmiş bir insan. Gün gelip yolu kurak bir çöl ile kesişse de aldırmayan gezgin, çölde kum fırtınasına yakalanır. Fırtına dindiğinde kendisini cennet misali bir bahçede bulur.Bahçe, inanca göre tüm yaşamın kaynağı olduğuna inanılan " Yaşam Ağacı " ( The Tree of Life ) ' nın bulunduğu bir yerdir. Asırlar süren tutsaklığın sonunda ışığa baş kaldıran karanlığın yeniden ortaya çıktığı bu yerde, kendini iyiyle kötünün arasındaki savaşın ortasında bulur.






Efsane der ki iyi ile kötünün birbiri ile olan savaşı neredeyse yaradılış kadar eskidir. Ahriman, içindeki tüm kıskançlık ve nefret ile dünyaya karanlığı saldı. Karanlık, birçoğunun kalbine kötülüğü ve yozlaşmışlığı işledi. Hem öylesine işlemişti ki, bu çarpıklık gün geldi maddeye büründü, yeri, göğü ve toprağı sardı. Uğursuz güruhu, karşısına çıkanı ya karanlığına kattı, ya da yok etti. Güruh, Ahriman'ın gücüne güç kattı. Hizmetkarları varoluşlarının sebebini görmeksizin, kendini ona hizmet etmeye adadı. Ahriman, kimi seçilmiş hizmetkarlarına karanlığın güçlerini bahşetti. Seçilmişler, Ahriman'ın iradesine hizmet etmek adına, güruh'a liderlik etti, Ormazd' a karşı savaştı. Işığın tanrısı Ormazd karşısında birer birer yok olanseçilmişlerden anca birkaçı hayatta kaldı. Seçilmişlerin ölümü ile sonunda Ahriman' da güçsüz kaldı ve düştü. Ahriman' ın seçilmişleri, efendileri ile birlikte yüzyıllar boyunca Yaşam Ağacı' nın içinde tutsak kaldı. Ancak yüzyıllar sonunda Ahriman ve hizmetkarları yeniden Ormazd' a karşı duracak gücü kendinde bulup, iyi ile kötünün bitmek bilmeyen savaşını yeniden başlattı. Gitgide güçsüz düşen Ormazd' ın ise, ışığın adına yanında duracak bir kahramana ihtiyacı var....
Onca yıldır aşina olduğumuz Prince ve hikayesinden çok daha farklı bir senaryo ile karşımıza çıkıyor yeni oyun. Assasin's Creed' in motoru üzerine geliştirilen oyunun ilk dikkat çekici özelliği ise, tamamen el çizimi görünümünde bir dünya olması. Önceki PoP' lardaki yada Assasin's Creed' deki grafik yapısından tamamen farklı. Yeni çıkan hemen hemen her oyun için artwork çizimler üzerine çalışmalar görebilirsiniz. A.C' in oyun motoru üzerine adeta artwork bir dünya tasarlanmış. Şimdiye dek izlediğimiz videolar ve gördüğümüz resimler ardından rahatlıkla şunu diyebiliriz ki " Mis gibi de olmuş ! " Yeni PoP serisi ile birlikte, hiçbir zaman grafiklerden yana şikayetim olmamıştı ( tabii PoP 2 & PoP 3' ün ilk bölümlerinde grafiklerin berbat, sonra ne hikmetse gitgide güzelleşmesi gibi bir durum sözkonusuydu ). Ama bu sefer karşıma çıkan şey hem oyun, hem çizgi-film, hem sinema hemde anime seven bir insan olarak bana çok lezzetli göründü. Bugüne dek PoP serisinin ses ve müzikleri konusunda pek bir hatasını gördüm diyemem, hatta oyun esnasında insana o ambiansı o kadar başarılı bir şekilde yaşattı ki, bu konuda içimde en ufak bir şüphe barındırmıyorum desem yeridir.






Oyunun dövüş sisteminden söz etmek gerekirse Prince of Persia yine bu konuya farklı bir boyut kazandırmayı hedeflemiş. Oyunun başından itibaren bütün akrobasi ve dövüş yeteneklerine sahip olacağız. Yani elimizdeki karakter basit hareketler, sade combo'lar ile sunulmuş bir karakter değil. Ama yine de senaryo dahilinde ilerledikçe bazı yeni yetenekler ile karşılaşacağız. Kaldı ki bulunduğumuz dünyanın senaryo dahilinde erişilmesi gereken tüm noktalarına bu güçlere sahip olduktan sonra erişebileceğiz. Bir nevi kazanacağımız her yetenek, bize açılan yeni bir mekanın kapısı olarak düşünebiliriz bunu...
Dövüş sisteminin temel mantığı, oyun içerisinde karşılaşacağımız rakiplerle mücadele ederken, hangi vuruşun ya da hangi combo' nun o an kullanılıp, hangi combo' nun kullanılmaması gerektiğini keşvetmek. Yeni Prince ile gelen dövüş sistemi " En güçlü vuruş - En güçlü combo " gibi bir temele dayanmıyor. Görünüşe bakılırsa bu sistem, doğru an ve doğru saldırıyı eşleşmesine dayalı. Kişisel görüşümü sorarsanız bana oldukça eğlenceli göründü.Ayrıca dövüş sisteminin mekanikleri, kullanılacak combo'lar açısından belirli bir vuruş sıralamasına bağlı değil. Bu bakımdan bileğimizin gücü ve yaratıcılığımız konuşacak. Elika' nın da oyun boyunca yanımızda olacağını varsayarsak, rakiplerimizin Prince - Elika ikilisinden çekeceği var ( Her ne kadar böyle desek de oyunda karşımıza çıkacak tüm rakipler hemen hemen ikisinin gücüne eşit olacak ). Rakiplerimizle yaşayacağımız mücadelelerin her biri tam bir düello havasında olacak ( işte oyunun çarpıcı yönlerinden biri daha ). Prince dünyası sözkonusu olunca, co-op mode' da Prince' e bu denli yardımcı olacak bir karakterin olması bizler için yeni ve ilginç bir deneyim olacak. Unutmadan eklememiz gereken başka bir detay ise Prince' in sol elinde bulunan Gauntlet ( Üzerinde demir kaplamaları olan bir deri eldiven ). Gauntlet hem dövüşte, hemde akrobatik hareketleri gerçekleştirmekte kullanacağımız çok önemli bir eşya. Hem rakiplerinize karşı güçlü bir avantaj, hemde akrobasi anlamında devrimsel bir yenilik. Oyuna katacağı eğlenceyi düşündükçe heyecanım gitgide artıyor




Elika...Elika....Elika.... Eee kim bu Elika ?
Farah, Kaileena ve daha niceleri...Prince & KadınlarSözkonusu Prince olunca senaryonun içinde mutlaka bir Prenses, ya da güzel bir kadın vardır. Kurtarılmayı bekleyeninden, yeri gelince silah kuşananına kadar onlar hep bir şekilde Prince' in hayatındaydı. Yeni oyundan bahsederken sürekli " Elika " ismi geçiyor. Oyunu aldığınızda yüzyüze tanışma şerefine erişirsiniz, ama biz yine de güzel kızımızı şöyle kısaca tanıtalım. Elika da Prince gibi kum fırtınasında yolunu kaybedip, sonunda kendini Yaşam Ağacı' nın bulunduğu bahçede buluyor. Prince ile burada yolları kesişen Elika, henüz keşvetmeye başladığı yeni güçler ile Prince'e yardım ediyor. Önceden de bahsettiğimiz gibi Elika dövüş ve akrobasi yönünden gücümüze güç katacak. Yani " Kılıç - Tekme - Kılıç - Elika v.s " combo'la bizleri bekliyor
Elika' nın kullandığı büyülerden biri de, astro projection olarak tanıtıldı ( bir nevi astral form'a geçerek prince' 'in tek başına yapabileceğinden daha uzun atlayışlar yapmasını sağlıyor ve düşmek üzereyken onu yakalayarak, en son bulunduğu güvenli zemine ulaştırıyor ). Elika' nın bu özelliği oyuna da astro projection ismi ile geçer mi bilmiyorum, ama Mattes bu özelliğin işlevinden bahsederken bu ismi kullandı. Yeni oyunda böyle bir etkenin oluşu, ister istemez bazı kullanıcıların " Düşüp ölme tehlikesinin olmayışı oyunun zorluk seviyesinde kötü bir etki yaratır " şeklinde düşünmesine sebep olmuş. Ancak oyunun yapımcısı Ben Mattes, " Artık günümüz oyunlarının yapısına göre Oyun bitti ya da Devam etmek ister misiniz ? gibi kavramlar Arcade oyunlarında kaldı. Oyun dünyasının bu yönde fazlasıyla evrimleşmiş bir yapıda olduğunu düşünüyoruz. Bu sistem ile yaratmaya çalıştığımız şey, Prince of Persia' nın checkpoint sistemli oyunlara göre çok daha sürükleyici bir yapıda olmasını sağlamak. " şeklinde bir açıklamada bulundu. Yine de bu konudan bahsederken " Healing Point " gibi bir cümle geçmiş bulunmakta. Healing Point, Elika' nın o an bulunduğunuz yerdeki mekanın çarpıklığını ve bozulmuşluğunu, büyü kullanarak iyileştirebileceği hassas bir nokta. Elika bu hassas nokta ile etkileşime geçip, etrafa yeniden hayat veriyor adeta. Bulunduğunuz ortamın adeta yeniden canlandığına şahit oluyorsunuz ( Mübarek Elika, türbesi yapılası insan ).






Ve yeni nesil Prince of Persia oyunlarının en çarpıcı noktalarından biri olan akrobasi... İşte bu konuya gerçekten de çok hassas bir şekilde yaklaşılmış arkadaşlar. Serinin önceki oyunlarında akrobasinin bize yaşattığı adrenalin' i tarif etmek gerçekten çok zor. Konu oyundaki akrobasi olunca, mutlaka herkesin kendine has becerisi ve kontrol hakimiyeti farklıdır. Zamansız yapılan bir sıçrayış rahatlıkla Prince' i dipsiz bir kuyuya gönderebiliyordu. Bu yönden oyun bazen kimi oyuncular için zorlayıcı olabiliyordu. Yeni Prince, bu yönden yeni oyunculara daha kolay alışılabilecek bir kontrol hakimiyeti sunuyor. Peki ya yeni nesil Prince of Persia oyunlarının akrobasi ustaları ? Kontrollere sonuna kadar hakim, kusursuz denebilecek oyuncular ? Merak etmeyin, ustalığını kanıtlayabilen tüm oyuncular için çok daha dominant bir akrobasi becerisi ile bu dünyayı gezinmek mümkün. Kaldı ki Mattes' in iddiasına göre bu sefer yapabileceğiniz şeylerin sınırlarını çizebilmek, hayli zor olacak...






Ayrıca Prince of Persia dünyası yeni oyunla birlikte alışılageldik lineer mekan tasarımlarının da dışına çıkıyor. Oyuncunun nereye gideceği ve hangi yolu seçeceği gibi konular tamamen kendi insiyatifine kalmış.Bu durum oyunun ve senaryonun gidişatını değiştirmek adına ciddi bir önem taşıyor.Yapımcıların bu konuda başarmak istedikleri, herkese kendine has bir Prince of Persia deneyimi yaşatmak. Son günlerde oyuncuların yer ve mekan konusundaki sınırları oldukça genişletilmiş oyunlar daha da ön plana çıkmaya başladı. Umarım " Open World " kavramı oyun dünyasına bir külfet olmaktan çok nimet olarak kabul görür ve tüm yapımcılar tarafından benimsenir. Yer yer oyun dünyasında gelişen teknolojinin eğlence unsurunu gölgelediği noktalarda kızıyorum ama, bazen de tam tersini yaparak yüzümüzü güldürüyorlar
Uzun lafın kısası, Prince of Persia çok fena geliyor arkadaşlar. Yine saatlerce ekran başından ayrılamayacağız, uykusuz saatler geçireceğiz. Ama olsun, mevzu Prince of Persia olduktan sonra, uykunun ne kadar önemi var ki ? Oyunun çıkacağı platformlar PC, PS3 & Xbox 360 şeklinde. Ancak oyunun PC platformunda akıcı bir şekilde oynanabilmesi için en az Assasin's Creed kadar sistem gereksinimine ihtiyaç duyacağı kesin. Prince öncesinde elinizdeki sistemi tekrardan bir gözden geçirmenizi tavsiye ederim. 2008' in son çeyreğinde gelen en önemli oyunlardan biri de Prince. Eğer upgrade yapmak gibi bir düşünceniz varsa, bunu özellikle Kasım ayına girmeden önce yapmanızı tavsiye ederim

Prince Of Persia  
  Prince of Persia, 1989 yılında Jordan Mechner tarafından geliştirilen Platform türünde bir oyundur. Bu oyun ile ilk defa insan vücudunun hareketleri günümüzde 'Motion Capture' denilen teknolojinin atası ile bilgisayara aktarılmıştır. Günümüze kadar yayınlanan birçok değişik versiyonunun genel adı ve ilk versiyonudur.  
Facebook beğen  
 
 
Prince Of Persia 2D-3D  
  Oyunun ilk kez 2D olarak; Prince of persia 2D adıyla çıkarılmıştır. Oyun çoğu eleştirmenden çok iyi not almış, beğenilmiştir.Ama PoP 3D Oyun çoğu eleştirmenden düşük not almış, beğenilmemiştir.
 
Prince Of Persia Ubisoft  
  2003 yılında Ubisoft firması Prince of Persia sersinin telif haklarını alarak Prince of Persia the Sands of Time, prince of persia Warrior Within, Prince of Persia the Two Thrones adıyla çıkarmıştır. Son olarak Ubisoft The Two Thrones oyununu Wii adlı oyun konsolu ve PSP adlı el konsoluna Prince of Persia Rival Swords adıyla çıkartmıştır.  
Prince of Persia serisinin başlıkları:  
  İsim Yayımcı Platform Çıkış Tarihi
Prince of Persia Brøderbund Apple II, Apple Macintosh, DOS, Amiga, Atari ST, Master System, Mega-CD, Game Boy, Game Boy Color,

NES, SNES, Sam Coupé, Amstrad CPC, ZX Spectrum, Game Gear, Turbo Duo, Mega Drive/Genesis
1989
Prince of Persia 2: The Shadow and the Flame Brøderbund Apple Macintosh, MS-DOS, SNES 1993
Prince of Persia 3D Red Orb Entertainment Windows, Dreamcast 1999
 
Prince Of Persia Warrior Within ve The Two Thrones  
  Prince of Persia: Warrior Within, Prince of Persia: The Sands of Time'ın devamı olan bir video oyunudur. Ubisoft firması tarafından Aralık 2004 senesinde piyasaya sürülmüştür. Xbox, GameCube, PlayStation 2 ve Windows için üretilmiştir.

Oyun, Sands of Time'ın kaldığı yerden devam eder. İsmi hala belirtilmeyen Prens artık aynı anda iki silah taşıyabilmekte, düşmanlarından silahlarını çalabilmekte ve onları fırlatabilmektedir. Warrior Within serinin önceki oyunlarına göre daha karanlık bir atmosfere sahip olmakla beraber oyuncuya, düşmanını daha şiddet içeren yeni hareketlerle yok etme olanağı tanır. Bunun gibi sepeplerden dolayı ESRB'den Mature sınıflandırmasını almıştır.

Prince of Persia'nın devam eden başarısıyla, Sands of Time ve Warrior Within'in senaryosuna bağlı bir devam oyunu daha yapılmıştır. Prince of Persia: The Two Thrones Kasım 2005 senesinde piyasaya sürülmüştür.

2005 yılında Pipeworks firması, oyunu Sony PlayStation Portable (PSP) için küçük yeniliklerle Prince of Persia: Revelations adıyla değiştirmiştir. Revelations, orijinal oyunda olmayan 3 yeni bölüm içermektedir.Oynanış, birkaç değişiklik dışında önceki oyundakine çok benzer. Prens iki silah kullanabilmekte ve ikincil silahını fırlatabilmektedir. Ayrıca silahlarıyla kombolar yapabilmekte ve şarj atakları gerçekleştirebilmektedir. Bunların haricinde duvardan sıçrayarak düşmanını öldürmek gibi, çevreyi kendi avantajına kullanabilmektedir.
Özet:
Zamanı geri çevirip tarihi tekrar yazmak için Sands of Time'ı (Zaman Kumları) kullanmasından yedi sene sonra, Prens kendini zamanın koruyucusu Dahaka tarafından aranırken bulur. Prensin kaderinden kaçmasından dolayı, Dahaka onu öldürmeye ve zamandaki düzeni tekrar sağlamaya çalışmaktadır.

Yaşlı bir bilge adamdan nasihat almaya giden Prens, Empress of Time (Zamanın İmparatoriçesi) tarafından yönetilen ve Sands of Time'ın bulunduğu Island of Time (Zaman Adası) adında bir ada olduğunu öğrenir. Sadece kendini ve kurtuluşunu düşünen Prens, adayı bulmak ve kumların hiç yaratılmamasını sağlamak için adaya yelken açar. Eğer kumlar hiç yaratılmazsa, Dahaka'nın onu avlaması için hiç bir sebebi olmayacağını düşünür.

Gemi ile ilerlerken Prensin karşısına adaya ve amacına ulaşmasını engelleyen büyük bir engel çıkar. Shahdee adında siyah giyimli, gizemli bir kadın tarafından yönetilen bir ordu, Prensin gemisine saldırır. Prens, kadınla savaşır fakat kadın onu gemiden atmayı başarır. Prensin gemisi batar ve tüm tayfası ölür; fakat Prens kurtulur ve adaya sürüklenir.

Adada içerilere ilerlerken, Shahdee ile tekrar karşılaşır ve onu adanın kalesine kadar kovalar. Fakat bunu yaparken, kalenin, geçmişi ve şimdiyi birbirine bağlayan birçok geçidinden birine kazayla girer. Geçmişte kadını kovalamaya devam ederken, onu Kaileena adında kırmızılı bir kadını öldürmeye çalışırken bulur. Shahdee ile bir kez daha dövüşen Prens onu öldürür ve Kaileena'yı kurtarır.

Prensin Empress of Time ile görüşme isteğini reddeden Kaileena, ona iki kuleyi aktive etmesi gerektiğini, böylece İmpratoriçe'nin taht odasının kapılarının açılacağını söyler. Kaileena, Prense Serpent Sword'u (Yılan Kılıcı) verir. Bu kılıç, kulelere giden köprüleri aktif hale getirecektir. Daha sonra Lion Sword'u (Aslan Kılıcı) verecektir. Prens adayı keşfe başlar ve gizemli, karanlık görünüşlü garip bir yaratık görür. Taht odasına varmadan kısa bir süre önce Dahaka çıkagelir ve Prens'e saldırır. Tam onu öldürecekken, gördüğü o karanlık yaratık Prens'in önüne geçer ve Dahaka Prens'in yerine onu öldürmüş olur. Dahaka Prens'e saldırmadan yok olur. Ardından Prens taht odasına gitmeyi başarır ve Kaileena'nın aslında imparatoriçenin ta kendisi olduğunu öğrenir. Kaileena, Shahdee'yi Prens'i öldürmesi için görevlendirmiş, Prens'i kulelerde ölümcül görevlere yollamış ve hatta ona lanetli Aslan Kılıcı'nı vermiştir; fakat yine de Prens hala yaşıyordur.

Kaileena da Prens gibi kaderine karşı çıkmaktadır. Kendisininkini zaman çizgisinde görmüştür, ki bu Prens tarafından öldürüleceği anlamına gelmektedir. Bundan dolayı onu ilgilendiren tek şey, Prens'den ne şekilde olursa olsun kurtulmaktır. Shahdee de, Kaileena'yı kurtarmak için aldığı görevin aptalca ve yararsız olduğunu, kadının boşa uğraştığını düşünmüş ve Kaileena'ya sırt çevirmiştir.

Prens isteksizce Kaileena'yla dövüşür ve onu öldürür. Kaderinden kurtulduğunu umarak kendi zamanına geri döner; fakat Kaileena'yı öldürdüğünde onun vücudundan Zaman Kumları'nın oluştuğunu anlar. Engellemeye çalıştığı şeye sepeb olduğunu anlayarak umudunu kaybetmeye başlar; ama Mask of the Wraith'i (Hayaletin Maskesi) bulur, ki bu maske kaderine meydan okuyacak güce sahiptir. Maskeyi taktığında Sand Wraith'e (Kum Hayaleti) dönüşür, yani daha önceden gördüğü şu karanlık, gizemli yaratık. Zaman geçitlerinin onun bu hali üzerinde büyük bir etkisi vardır. Geçmişteki olayları anlar ve Prens halindeyken yaşadığı olayları gözlemler. Dahaka'nın Prensi öldürmeye çalıştığı o ana geldiğinde, kendini Dahaka'nın önüne atar ve böylece "diğer" prensi, yani kendisini kurtarmış olur. Bunu yapınca maske düşer ve tam taht Odası'na girmeden önceki ana geri dönmüş olur.

Prens Kaileena'yı öldürmekten başka çaresi olmadığına karar verir; ama onu geçmişte değil de şimdiki zamanda öldürürse, daha kumları kullanamadan kumların yaratılışını engellemiş olacaktır. Böylece kaderinden de kaçmış olacaktır. Prens kadınla tekrar karşılaşır ve onu bir zaman geçidine, şimdiki zamana getirir. Bu anda oyunun sonu, oyuncunun kendisine bağlıdır. Eğer oyuncu, oyun içindeki tüm health upgrade'leri (can yükseltici) toplayıp en güçlü silah Water Sword'u (Su Kılıcı) aldıysa, farklı bir son ile karşılaşacaktır.

Su Kılıcı olmadan (alternatif son): Prens ve Kaileena tekrar dövüşür ve Prens onu tekrar öldürür. Dövüşten sonra Dahaka gelir ama Prens'i görmezden gelerek kadının vücudunu alır (çünkü artık kadın, o zaman ait değildir ve yok edilmesi gerekmektedir). Sonra Prens'e doğru ilerler ama sadece Time Medallion'ını (Zaman Madalyonu) alır. Kaderinden kurtulmuş olan Prens, Babil'e doğru yelken açar...

Su Kılıcı ile (asıl son): Dahaka gelir ve Kaileena'ya doğru ilerler ((çünkü artık kadın, o zaman ait değildir ve yok edilmesi gerekmektedir). Fakat Prens, Dahaka'nın Su Kılıcı'na karşı dayanıksız olduğunu anlar ve onunla dövüşerek onu yener. İkisi de kaderlerinden kurtulmuş olarak birlikte Babil'e doğru yelken açarlar.
Geliştirme
Jordan Mechner, Prince of Persia karakterinin yaratıcısı, The Sands of Time'da çalışmış olmasına rağmen Warrior Within'in yapımında yer almamıştır. Prince of Persia: Warrior Within hakkında Mechner, Aralık 2005 sayılı Wired Magazine dergisine "Artistik yöneliminin veya ona M kategorisini kazandıran şiddetinin fanatiği değilim. Hikaye, karakter, diyaloglar, seslendirme veya görünüş stili bana uygun değildi." açıklamasını yapmıştır.



Prince of Persia(İran Prensi) oyununun üçüncü ve son oyunu.NGC,X BOX,PC ve PS2 platformlarına çıkmıştır.Warrior Within'in devamı niteliğindedir.Oyun ikinci oyunun iyi sonuyla devam eder.Prince Kaileina ile birlikte Babil'e dönmektedirler.Ancak Babil'e Sands of Time'dan tanıdığımız Vezir'in ordusunun saldırdığını görürler.Tam o anda prince'in gemisine ateş açılır ve gemi batırılır.Prince ve Kaileina ayrı düşerler.Vezir'in adamları Kaileina'yı ele geçirir ve bu aşamadan sonra Prince Kaileina'yı kurtarmaya çalışır.Oyunun en önemli özelliği 2 ayrı karakteri yönetebilmemizdir.Ayrıca oyuna speed kill denen yeni bir özellik eklenmiştir.Eğer bu özelliği iyi kullanırsanız oyun oldukça kolaylaşır.Serinin 2. oyunu warrior within'e göre oyun daha kısadır fakat oyun birbirinden farklı mekanlarda geçmektedir(2. oyundaki gibi bir yerden birkaç kez geçmiyoruz)Oyunda 6 tane güç gelişimi vardır fakat bunlar oyunu senaryo açısından etkilememektedir.Grafik olarak 2. oyuna göre pek bir gelişme göstermemiştir.Daha çok aydınlık mekanlarda geçmektedir ve bu açıdan serinin ilk oyunu sands of time a benzemektedir.Kamera bizi daha yakından takip ettiğinden prince gözümüze daha büyük gelir.Oyunda 2. oyundaki metal tarzı müzikler yerine arap ezgili müzikler kullanılmıştır.Ayrıca oyuna gelen yeni bir özellik ise at sürülebilmesidir.Oyunun 2 yerinde at sürebiliriz 2. bölüm daha uzundur.Boss 'lar ise 1'i hariç speed kill tekniğyle geçilir ve düşmanın zayıf noktasını bulmaya dayalıdır.Eğer o zayıf nokta bulunamazsa asla geçilemez.Oyun Babil'in birçok yerini görmemizi sağlar(Asma bahçeleri,Babil Kulesi,su kanalları ve İştar Kapısı)Oyun boyunca Babil'i dolaşır ve sonunda Babil Kulesi'nin tepesinde sona erer.Oyunun sonunda farah'ı vezir'in elinden kurtarırız ve veziri öldürürüz.(İkisini de sands of time dan tanıyoruz)Bu oyunla üçleme sona ermiştir.Yeni bir prince of persia oyunu çıkabilir fakat ubisoft' un bu konuyla ilgili kesin açıklaması yoktur.Ayrıca oyunun bazı bölümleri ve adı değişerek (rival sword) psp ve wii platformuna da çıkmıştır.Wii'deki farkı kontrollerdir.
 
Bugün 20 ziyaretçi (20 klik) kişi burdaydı!
Prince Of Persia'nın oyunları ile ilgili gerekli olan ingilizce bilgiyi de bu sitede bulabilirsiniz. Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol